” kırklareli, vize ” Balkaya köyü,” Kaleali.com
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/
........
Site Haritası
İst Namaz vakitleri
Âyet'el Kürsi

 Âyet'el Kürsi


- Allahu lâ ilâhe illâ hu, elhayyul kayyum, lâ te’huzûhu sinetün velâ nevm, lehu mâ fiys semâvâti ve mâ fiylard, men zelleziy yesfeu indehu illâ biiznih, yâ’lemu ma beyne eydiyhim ve ma halfehüm, velâ yuhiytune bisey’in min ilmihî illâ bimâ sa’, vesiâ kürsiyyühüs semâvâti vel arda, velâ yeuduhu hifzuhuma, ve huvel âliyyül aziym.’

 Esma - ül Hüsna



"O, yaratan, var eden, sekil veren Allah'tir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun sanini yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.(Hasr-24)"


ALLAH
(Varligi zorunlu olan ve bütün övgülere layik bulunan zatin özel ve en kapsamli adi)


RAHMÂN
(Bagislayan, esirgeyen)


RAHÎM
(Aciyan, esirgeyen)


MELIK
(Görünen ve görünmeyen alemlerin sahibi)


KUDDÛS
(Her eksiklikten münezzeh)


SELÂM
(Esenlik veren)


MÜ'MIN
(Güven veren, vaadine güvenilen)


MÜHEYMIN
(Kainatin bütün islerini gözetip yöneten)


AZÎZ
(Yenilmeyen yegane galip)


CEBBÂR
(Iradesini her durumda yürüten, yaratilmislarin halini iyilestiren)


MÜTEKEBBIR
(Azamet ve yüceligini izhar eden))


HÂLIK
(Takdirine uygun bir sekilde yaratan)


BÂRI'
(Bir model olmaksizin canlilari yaratan)


MUSAVVIR
(Sekil ve özellik veren)


GAFFÂR
(Daima affeden, tekrarlanan günahlari bagislayan)


KAHHÂR
(Yenilmeyen, yegane galip)


VEHHÂB
(Karsilik beklemeden bol bol veren)


REZZÂK
((Bedenlerin ve ruhlarin gidasini yaratip veren)


FETTÂH
(Iyilik kapilarini açan, hakemlik yapan)


ALÎM
(Hakkiyla bilen)


KÂBID
(Rizki tutan, canlilarin ruhunu alan)


BÂSIT
(Rizki genisleten, ruhlari bedenlerine yayan)


HÂFID
(Alçaltan, zillete düsüren)


RÂFI'
(Yücelten, izzet ve seref veren)


MUIZ
(Yücelten, izzet ve seref veren)


MÜZIL
(Alçaltan, zillet veren)


SEMI'
(Isiten)


BASÎR
(Gören)


HAKEM
(Son hükmü veren)


ADL
(Mutlak adalet sahibi, asiriliga meyletmeyen)


LATÎF
(Yaratilmislarin ihtiyacini en ince noktasina kadar bilip sezilmez yollarla karsilayan)


HABÎR
(Her seyin iç yüzünden haberdar olan)


HALÎM
(Acele ile ve kizginlikla muamele etmeyen)


AZÎM
(Zatinin ve sifatlarinin mahiyeti anlasilamayacak kadar ulu)


GAFÛR
(Bütün günahlari bagislayan)


SEKÛR
(Az iyilige çok mükafat veren)


ALÎ
(Izzet, seref ve hükümranlik bakimindan en yüce, askin)


KEBÎR
(Zatinin ve sifatlarinin mahiyeti anlasilamayacak kadar ulu)


HAFÎZ
(Koruyup gözeten ve dengede tutan)


MUKÎT
(Bedenlerin ve ruhlarin gidasini yaratip veren, bilip gücü yeten ve koruyan)


HASÎB
(Kullarina yeten, onlari hesaba çeken)


CELÎL
(Azamet sahibi)


KERÎM
(Fazilet türlerinin hepsine sahip)


RAKÎB
(Gözetleyip kontrol eden)


MÜCÎB
(Dileklere karsilik veren)


VÂSI'
(Ilmi ve merhameti herseyi kusatan)


HAKÎM
(Bütün emirleri ve isleri yerli yerinde olan)


VEDÛD
(Çok seven, çok sevilen)


MECÎD
(Sanli, serefli)


BÂIS
(Ölümden sonra dirilten)


SEHÎD
(Her seyi gözlemis olarak bilen)


HAK
(Fiilen var olan, mevcudiyeti ve uluhiyyeti gerçek olan)


VEKÎL
(Güvenilip dayanilan)


KAVÎ
(Her seye gücü yeten, kudretli)


METÎN
(Her seye gücü yeten, kudretli)


VELÎ
(Yardimci ve dost)


HAMÎD
(Övülmeye layik)


MUHSÎ
(Her seyi tek tek ve bütün ayrintilariyla bilen)


MÜBDI'
(Ilkin yaratan)


MUÎD
(Tekrar yaratan)


MUHYÎ
(Can veren)


MÜMÎT
(Öldüren)


HAY
(Ebedi hayatta diri)


KAYYÛM
(Her seyin varligi kendisine bagli olup kainati idare eden)


VÂCID
(Diledigini diledigi zaman bulan bir müstagni)


MÂCID
(Sanli, serefli)


VÂHID
(Bölünüp parçalara ayrilmamasi ve benzerinin bulunmamasi anlaminda tek)


SAMED
(Arzu ve ihtiyaçlari sebebiyle herkesin yöneldigi ulular ulusu bir müstagni) 


KÂDIR
(Her seye gücü yeten, kudretli)


MUKTEDIR
(Her seye gücü yeten, kudretli)


MUKADDIM
(Öne alan)


MUAHHIR
(Geriye birakan)


EVVEL
(Varliginin baslangici olmayan)


ÂHIR
(Varliginin sonu olmayan)


ZÂHIR
(Varligini ve birligini belgeleyen birçok delilin bulunmasi açisindan asikar)


BÂTIN
(Zatinin görülmesi ve mahiyetinin bilinmesi açisindan gizli)


VÂLÎ
(Kainata hakim olup onu yöneten)


MÜTEÂLÎ
(Izzet, seref ve hükümranlik bakimindan en yüce, askin)


BER
(Iyilik eden, vaadini yerine getiren)


TEVVÂB
(Kullarini tövbeye sevkeden ve tövbelerini kabul eden)


MÜNTAKIM
(Suçlulari cezalandiran)


AFÜV
(Hiçbir sorumluluk kalmayacak sekilde günahlari affeden)


RAÛF
(Sefkatli)


MÂLIKÜ'L-MÜLK
(Mülkün sahibi)


ZÜ'L-CELÂLI ve'l-IKRAM
(Azamet ve kerem sahibi)


MUKSIT
(Adaletle hükmeden)


CÂMI'
(Toplayip düzenleyen, kiyamet günü hesaba çekmek için mahlukati toplayan)


GANÎ
(Her seyden müstagni, kendi disinda her sey O'na muhtaç)


MUGNÎ
(Zenginlik verip tatmin eden)


MÂNI'
(Dilemedigi seyin gerçeklesmesine müsaade etmeyen, kötü seylere engel olan)


DÂR
(Zarar veren)


NÂFI'
(Fayda veren)


NÛR
(Nurlandiran, nur kaynagi)
 
 


HÂDÎ
(Yol gösteren, murada erdiren)


BEDÎ'
(Esi ve örnegi olmayan, sanatkarane yaratan)


BÂKÎ
(Varliginin sonu olmayan)


VÂRIS
(Varliginin sonu olmayan)


RESÎD
(Bütün isleri isabetli ve hedefine ulasici, irsad edici)


SABÛR
(Çok sabirli)

©
ALLAH c.c En Güzel Isimleri

Veda Hutbesi


Bismillahirrahman
ir rahim


"Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yardım isteriz. Allah kime hidâyet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü de kimse hidâyete erdiremez.
Şehâdet ederim ki; Allah'dan başka ilâh yoktur. Tektir, eşi ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine şehâdet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasûlüdür
Ey Nâs!
Sözümü iyi dinleyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedî olarak bir daha berâber olamayacağım.
İnsanlar!
Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz Mekke nasıl kutsal bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, nâmus ve şerefiniz de öylece mukaddestir; her türlü tecâvüzden masûndur.
Ashâbım!
Yarın rabbınıza kavuşacaksınız. Bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız. Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsinler. Olabilir ki, bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak hıfzetmiş olur.
Ashâbım!
Kimin yanında bir emânet varsa, onu sâhibine versin . Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Fakat aldığınız borcun aslını ödemek gerekir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle bundan böyle fâizcilik yasaktır. Câhiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz de Abdülmuttalib'in oğlu amcam Abbas'ın fâiz alacağıdır.

Ashâbım!
Câhiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası, Abdülmüttalib'in torunu (amcalarımdan Hâris'in oğlu) Rabîanın kan davasıdır
Ey Nâs!
Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emâneti olarak aldınız. Onların nâmus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, âile nâmusu ve şerefinizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz râzı olmadığnız kimseleri âile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise, örfe göre her türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
Mü'minler!
Size iki emânet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emânetler, Allah'ın kitabı Kur'ân ve O'nun Peygamberinin sünnetidir.
Ey Nâs!
Devâmlı dönmekte olan zaman, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü duruma dönmüştür. Bir yıl, l2 aydır. bunlardan 4'ü Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep hürmetli aylardır.
Ashâbım!
Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden nüfûz ve saltanatını kurma gücünü ebedî olarak kaybetmiştir. Fakat size yasakladığım bu şeyler dışında, küçük gördüğünüz şeylerde ona uyarsanız, bu da onu sevindirir. ona cesâret verir. Dininizi korumak için bunlardan da uzak kalınız.
Mü'minler!
Sözümü iyi dinleyin, iyi belleyin. Rabbınız birdir, babanız birdir. Hepiniz Âdem'densiniz, Âdem de topraktan yaratılmıştır. Hiç kimsenin başkaları üzerinde soy sop üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük, ancak takvâ iledir. Müslüman müslümanın kardeşidir. Böylece bütün müslümanlar kardeştir. Gönül hoşluğu ile kendisi vermedikçe, başkasının hakkına el uzatmak helâl değildir. Ashabım!
Nefsinize de zulmetmeyin. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır. Bu nasihatlarımı burada bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsinler.
Ey Nâs!
Cenâb-ı Hak Kur'an da her hak sahibine hakkını vermiştir. Mirâsçı için ayrıca vasiyyet etmeye gerek yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa, ona âittir. Zina eden için ise mahrûmiyet vardır. Babasından başkasına soy (neseb) iddiâsına kalkışan soysuz, yahut efendisinden başkasına intisâba yeltenen nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lânetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın. Cenâb-ı Hak böylesi insanların ne tevbelerini ne de adâlet ve şâhitliklerini kabûl eder.
Ashabım!
Alllah'tan korkun, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, malınızın zekatını verin, âmirlerinize itaat edin. Böylece Rabbınızın Cennetine girersiniz.
Ey Nâs!
Yarın beni sizden soracaklar, ne dersiniz? Ashâbı kiram:
- "Allah'ın dinini teblîg ettin, vazîfeni hakkıyla yaptın, bize nasihat ve vasiyette bulundun, diye şehadet ederiz," dediler. Rasûlüllah (s.a.s.) mübarek şehâdet parmağını göğe doğru kaldırdı, cemâat üzerine çevirip indirdikten sonra üç defa:
- Şâhid ol Yâ Rab! Şâhid ol Yâ Rab! Şâhid ol Yâ Rab! buyurdu".

--------------------
  
 

Hakkımızda

Kırklareli, Vize, Balkaya köyü

Roma imparatoru Teodor 395 yılında Roma İmparatorluğu'nu ikiye böldüğünde Doğu Trakya oğlu Arkadius'a düşmüs. Arkadius Vize ve köylerinin kurulmasında etkin bir rol oynamış ,

Tarihçi Herodot'a göre Vize "Vizya" ismini alırken Balkaya "Apırtos" ismini almış. Halen köyün çevresinde tarihi önemini koruyan mağaralar vardır. 5 - 10 m²  alanlı içten birbirine geçen , taştan oyulmuş kemer kapılı mağaranın en yüksek yerlerinde kabartma haç işareti ve çeşitli şekiller vardır. Son kazılarda büyük mağaranın ortasında ,  taştan oyulmuş sandık biçiminde bir mezar çıktı. Bu mezar Roma'lılardan kalmadır.

Eski köy konağının yerinde daha önceleri kilise olduğu anlatılmaktadır. Köyün  bazı kesimlerinde zaman zaman insan kemiklerine rastlanmaktadır. Kurtuluş Savaşı dönemine kadar köyün yerli halkı Rum'lar iken,

I.Dünya Savaşı'nda Osmanlı'lar Avrupa'da önemli topraklarını kaybedince 1913-1921 yılları arasında Yugoslavya'nın Bosna eyaletinden göç eden Müslüman boşnaklar Rum'lardan boşalan evlere yerleşmiş ve kalan arazilerini işlemişlerdir.

Balkaya Köyü, Balkaya ismini Kazandere çayı boyundaki  40 metre yüksekliğinde  150 metre uzunluğundaki ballı kayadan almıştır.Köyün nüfusu 2007 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre 356 olup, köyün ilçe merkezine uzaklığı 21 km. il merkezine uzaklığı ise 76 km.'dir. Köyde sağlık evi bulunmamakta olup  ilköğretim okulu mevcuttur.

Alt yapı olarak köyde su şebekesi olmakla beraber kanalizasyon sistemi mevcut .Köyün geçim kaynağı ise,   ormandır.


  
Balkaya köyü, Kırklareli ilinin Vize ilçesine bağlı bir köydür. 

Balkaya Köyün ekonomik olarak geliri; küçük baş hayvancılık,arıcılık ve tarımdır, buğday, arpa, fiğ ve fasulye yetiştirilir. Köyün içme suyu şebekesi, elektrik şebekesi ve telefon şebekesi vardır. 

İstanbul Bayrampaşa'da derneği vardır. Dernek sosyal faaliyetleri yanında, her yıl Temmuz ayının ilk haftasonu Pazar günleri, geniş katılımlı geleneksel piknik düzenlemektedir. Derneğin ayrıca köy sınırları içerisinde projelendirilmiş, piknik ve sosyal alanı mevcuttur. 



Kültür 

Balkaya Köyün en meşhur yemeği patates böreği, alabalık pilaki, etli börek, piryandır. 

Coğrafya 

Kırklareli iline 76 km, Vize ilçesine 21 km uzaklıktadır. 

İklim 

Köyün iklimi, Trakya Karasal iklimi etki alanı içerisindedir. 

Nüfus 

Ekonomi 

Köyün ekonomisi orman, tarım ve hayvancılığa dayalıdır. 

Muhtarlık 

Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır. 

Seçildikleri yıllara göre Balkaya köyü muhtarları

> 2009 - İrfan ERDEN
> 2004 - Adem ÇETİN 
> 1999 - Nihat ERDEN 
> 1994 - Nihat ERDEN 
> 1989 - Ömer ENGİN 
> 1984 - Halil ÖZDEMİR 
> 1979 - Hasan ERDEN 
> - VEYSEL URAL - Yusuf ENGİN - İbrahim YILMAZ - Mehmet URAL - Murat YILMAZ - Mehmet YILMAZ - Şükrü AKGÜL - Bekir BAYRAKTAR - Mehmet Ali ERDEN - Ferhat URAL - Osman ENGİN - Murat AKGÜL - İbrahim ÇETİN - Salih YILMAZ - Salih URAL - Derviş KALEALİ - İbrahim GÖNEN - Uzun Ali YILMAZ.

Altyapı bilgileri 

Balkaya Köyünde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi vardır kanalizasyon şebekesi yapılmıştır. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. 

Turizm 

Mağara turizmi 

Vize ilçesi sınırlari içinde pek çok mağara bulunmaktadir. Bunlardan bir kısmı tarih öncesi dönemlerde, diğer bir kismı ise erken Hristiyanlık sürecinde, bu din mensuplari tarafından iskana tabi tutulmus, turizm açisindan önemli magaralardir. Ayrica dogal özellikleri itibariyle dikkat çeken ve turizme yönelik çalışmalari sürdürülen mağaralar da bulunmaktadır. En ilgi çeken mağaralar ise Baklaya köyündeki Yenesu Mağarasi, Domuzdere Mağarasi, Kurudere Mağarası, Direkli Mağarası'dır. 

=Yenesu Mağarası= 

Balkaya Köyü - 1620 metre 

Kırklareli Vize ilçesi Balkaya Köyü’nde bulunan Yenesu Mağarası, Trakya’nın üçüncü büyük mağarası olup, içerisi sarkıt, dikit, duvar damlataşları, damlataş havuzları ve makarnalar ile kaplıdır. Mağara içerisindeki göllerin üzerini bu tür doğal oluşumlar kaplamaktadır. 

=Domuzdere Mağarası= 

Balkaya Köyü - 300 metre 

Kırklareli Vize ilçesi Balkaya Köyü’nde bulunan Domuzdere Mağarası’nın içerisi sarkıt, dikit, örtü, sütun ve duvar damlataşları ile kaplıdır. Mağara içerisinde geniş alanlar ve galeriler bulunmaktadır. 

Saat
Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam6
Toplam Ziyaret131211
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar27.356027.4657
Euro28.788128.9035
Hava Durumu
Takvim
................


.........